24 Nisan 2014 Perşembe

DÜRÜMCÜ İLHAN (ARNAVUTKÖY - İSTANBUL)


Bazı mekanlar vardır ki, buralarda yemek yemenin saati normal alıştıklarımızdan daha farklıdır. Dürümcü İlhan da bu yerlerden biri. Bu mekana gelenler genelde gece saatini tercih ediyorlar, özellikle de gece 12'den sonra :o) O saatte yemek mi yenir diye düşünmeyin, inanın o saatte yenen dürüm oldukça çekici geliyor. Tabi ki sağlık için gecenin bir yarısı yemek yemek çok sakıncalı, ama çok ender de olsa böyle kaçamaklar yapmanın kişiyi mutlu ettiğini düşünüyorum.

Arkadaşımla bu mekana gidilen saati bozmadık. Hatta öncesinde bir konsere gitmiştik ve konser bitişi soluğu Dürümcü İlhan'da aldık.


Bu mekana yanımdaki arkadaşımın tavsiyesiyle ilk kez gittim. Mekan "salaş" olarak tabir edebileceğim bir yer. Eğreti iskemleler ve masalar bulunuyor. Boyasız ve bakımsız duvarlar, fazla temizlenmemiş yerler.

İsterseniz otoparkın içi olan açık havada oturabilirsiniz. Bir tane de kapalı oturma bölümü var ki, buranın en büyük özelliği her gelenin duvarlara bir şey yazması. Bu nedenle duvarlar karma karışık yazılarla dolu. Anladığım kadarıyla özellikle gençler buraya çok rağbet ediyor. Işıklandırma ise mum ışığı gibi bir ampulle, karanlık olarak yapılmış.

Hava, gecenin o saatinde serin olduğu için, kapalı mekanda oturmayı tercih ettik. Tabi ki ritüele uyarak duvara isimlerimizi ve gittiğimiz tarihi de yazmayı unutmadık.

Buranın en ünlü dürümü, mançurya adında bir dürüm çeşidi. İçeriğinde tavukla birlikte ketçap, mayonez gibi çeşitli soslar var. Soslu yiyeceklerle arası olmayan biri olarak, önce köfte ve kaşar dürüm sipariş ettim.

Hemen belirteyim, bu mekanda dürüm hariç herhangi bir yiyecek yok.

Öncelikle içeceklerimiz geldi. Ayranın cam şişede olması benim çok hoşuma gitti. Ayrıca cam şişede ufak boy ayranı üreten sütaş firmasını da tebrik ederim.


Ayrandan kısa bir süre sonra köfteli ve kaşarlı dürümüm geldi. Köfteyi çok beğendim, oldukça sulu pişmiş ve kurumamıştı. Ancak dürümün ebatı çok küçüktü. Sanırım buranın sahibi işini iyi bilen biri. Küçücük dürüme oldukça fazla bir ücret alarak kazancını katlıyor. Dürüm o kadar küçük ki bir tanesiyle doymanız mümkün değil. İster istemez en az 2 tane yiyiyorsunuz. Anlayacağınız 2 tane dürüm ancak bir dürüm boyutuna denk geliyor. Eh buna bağlı da fiyat epey pahalı oluyor. Yediğim dürümün içeriğinden dediğim gibi çok memnundum. Ancak dürümde kullanılan lavaş çok kötüydü. Tabir yerindeyse kartonumsu bir yapıyla birlikte lastik gibiydi ve çok da inceydi, kısaca lavaşı yediğinizi hissetmiyorsunuz bile.


Arkadaşım ise vejetaryen dürüm aldı (o gece vejetaryen dürümden 3 tane yedi ama dediğim gibi dürümler gerçekten çok küçük. Bu nedenle 3 tane yemek çok olağan). Onun dürümü için klasik kaşarlı, yeşillikli ve domatesli bir içerikti diyebilirim. Herhangi bir özellik görmedim. Ama arkadaşım yediğinden memnun görünüyordu. Sanırım bir yere gittiğinizde yemeklerden psikolojik olarak da etkileniyorsunuz. Oraya gitmeden önce birileri sürekli harika yemekleri olduğunu söylediğinde, düşünceleriniz sizi beğenmeye yönlendiriyor. En azından şahsen böyle düşünüyorum.


Ben ikinci dürüm olarak antrikotlu kaşarlı istedim. Antrikot eti fena değildi, yine de lokum gibi yumuşaktı diyemem. Ancak dürümün içine yine sos koymuşlardı bu nedenle yerken rahatsız oldum. Tabi ki lavaşın lastik gibi oluşunun da çok büyük etkisi var. Lavaşı kopartmak için çeke çeke uzatmak ve epey uğraşmak zorundasınız :o)


Son olarak sade antrikotlu istedim, sos konulmaması konusunda da özellikle ricada bulundum. Son yediğim dürümdeki antrikot da beni hiç etkilemedi. Zaten bu nedenle son dürümümü de bitiremedim.

Bu mekanda tek beğendiğim cam şişedeki ayran oldu ki ayranı da kendileri yapmamışlardı.

Başta da belirttiğim gibi gereksiz pahalı olduğunu ve bu pahalılığa uymayan dürümler yapıldığını söyleyebilirim. Tekrar gideceğimi zannetmiyorum, sadece arkadaşlarla birlikteysek, gruba uyum sağlamak için gidebilirim.

Keyifli günler dilerim :o)


1 yorum:

  1. Bence kesinlikle yanlıs yazdıklarınız eger anlattıgınız kadar kotu bıryer olsaydı bu kadar geniş bir musteri kitlesi olmazda ünlüsünden ünsüzüne olmak üzere bütün cemiyet hayatının buyuk gozdelerinden birtanesi dürümcü ilhan ve ben sürekli gidiyorum süreklide tıklım tıklım allah dürümcü ilhanı basımızdan eksik etmesin..

    YanıtlaSil