ŞEKERİN ZARARLARI

Birçok kişinin şekerli gıdalara, tatlıya aşırı derecede düşkünlüğü var. Hatta çoğu kişi çocukları daha bebekken tatlı yedirmeye başlıyorlar. Toplumda genel olarak "Tatlı enerji verir, ye güzelim" diye bir yaklaşım söz konusu.

Peki şekerli gıdalar, evde bile yapılmış olsa gerçekten faydalı mı? Gerçekten enerji verir mi? Bu konuyu uzun zamandır araştırıyor ve konunun uzmanlarına soruyordum. Sonunda bilgi dağarcığım bu yazıyı yazmaya yetecek kadar gelişti. Detaylarını açıklayacağım ancak neredeyse her uzman ortak bir görüşte birleşiyor:


Şeker; sigara ve uyuşturucu kadar zararlı ve bağımlılık yapıyor. Şeker için bir çeşit "zehir" olduğunu söylemek yanlış olmaz. Karaciğeri yavaş yavaş öldürüyor. Özellikle gelişim çağındaki çocukları şekerli gıdalarla beslemek, onları bağımlı hale getiriyor ve vücut fonksiyonlarında bozulma yaratıyor.

Benim bu görüşten asıl çıkarttığım sonuç şu: Saçına konan tozdan bile korumaya çalıştığımız çocuklarımızı kendi ellerimizle bağımlı hale getiriyoruz ve bazı iç organlarında hasara neden oluyoruz. Kısaca onları bir şekilde zehirleyerek hasta ediyoruz.

Şekerin kahverengi, beyaz, organik ya da rafine olması hiç fark etmiyor. Hepsi aynı kötü sınıfta değerlendiriliyor. Hafiftir diyerek yediğimiz sütlü tatlılar da, hamurlu tatlılar da, dondurma da, çikolata da aynı zararı veriyor.

Şekeri yedikçe vücut öyle bağımlılık yapıyor ki "tatlı krizi" denilen krize neden oluyor. Aynı bir tiryakinin sigara içme isteği gibi. Çocuklarımızın yüzüne sigaranın dumanını üflemekle, tatlı yedirmek aynı kötü kategoride değerlendiriliyor. İkisi de benzer zararlar veriyor.

Şeker yemeyi bıraktığınızda vücut önce tatlı krizleriyle zorluyor, eğer direnirseniz ve yemezseniz bir müddet sonra bu krizler geçiyor ve tatlı istememeye başlıyorsunuz.

Şekerli gıdalar aynı zamanda hücre yapısını bozarak şişmanlığa ve obeziteye davetiye çıkartıyor. Sadece bununla bitmiyor. Aynı zamanda diş çürümesi, diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları, böbrek taşları, kanser, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine de neden oluyor.

Piyasada satılan neredeyse her hazır gıdanın içinde şeker ve şeker türevleri bulunuyor. Bu nedenle hazır gıdaların bağımlılık yapma oranları oldukça yüksek. Şekerin piyasadaki diğer isimleri şöyle: Sakaroz, esmer şeker, mısır şurubu, nişasta bazlı sıvı şeker, dekstroz, sorbitol, mannitol, xylitol, früktoz, meyve şurubu, glikoz, glikoz şurubu, bal, invert şeker, laktoz, maltoz, akçaağaç şurubu, melas, şeker şurubu, turbinado, amazake.

Şekerin zararları konusunda çok uzun bir liste yapılabilir. Ancak ben o uzun liste yerine, tatlı olarak hem çocukların hem de yetişkinlerin neler tüketebileceğini yazayım:

* Kurutulmuş meyveler
* Taze meyveler
* Organik bal (piyasadaki birçok balın  içine ne yazık ki şeker katılıyor. Bu nedenle çok güvendiğiniz ve organik olduğuna yüzde yüz güvendiğiniz balları almanız doğru olacaktır)
* Organik pekmez (Yine bal gibi, şekersiz olarak, güvenilir bir şekilde üretilmiş olmalı)

İşte hepsi bu kadar.. Bunların haricinde tatlı gıdaları, içecekleri hayatınızdan çıkartmanız gerekir. Özellikle çocuğunuzun sağlığı, sizin için her şeyden önemliyse...

Günlük şeker ihtiyacı ise zaten yenilen birçok gıdadan alınıyor. Karbonhidratlı tüm gıdalar (pilav, makarna, ekmek, unlu gıdalar, patates vs), meyveler, bazı sebzeler (özellikle limon), süt hem çocukların hem de biz yetişkinlerin şeker ihtiyacına yeterli derecede cevap veriyor.

Sağlıklı günler dilerim :o)